Brezilya‘da demokratik düzeni yıkmaya yönelik bir darbe girişiminde bulunmakla suçlanan eski Devlet Başkanı Jair Bolsonaro hakkındaki hukuki çember daralıyor. Daha önce elektronik kelepçe ve sokağa çıkma yasağı gibi adli kontrol tedbirleri uygulanan Bolsonaro, bu tedbirleri ihlal ettiği gerekçesiyle ev hapsi cezasına çarptırıldı.
Karar, Brezilya Yüksek Mahkemesi’nin etkili yargıcı Alexandre de Moraes tarafından verildi. Yargıç Moraes, Bolsonaro’un, milletvekili olan üç oğlunun yer aldığı bir videoyu sosyal medya hesaplarından paylaşmasını, kendisine uygulanan ihtiyati tedbirlerin açık bir ihlali olarak değerlendirdi. Bu paylaşımın ardından mahkeme, adli kontrol şartlarını ağırlaştırarak eski başkanın ev hapsine alınmasına hükmetti.
İletişim Yasağı da Getirildi
Alınan yeni kararlar uyarınca Jair Bolsonaro’nun dış dünyayla bağlantısı büyük ölçüde kesilecek. Ev hapsi süresince Bolsonaro’nun yalnızca avukatları ve birinci dereceden aile üyeleriyle görüşmesine izin verilecek. Kararın en dikkat çekici maddelerinden biri ise, eski başkanın siyasi ve toplumsal etkisini kırmak amacıyla, evinde bulunan tüm cep telefonlarına ve iletişim cihazlarına el konulacak olması.
Bu son gelişme, Bolsonaro’nun 8 Ocak 2023’te seçim sonuçlarını kabul etmeyen destekçilerinin Kongre, Yüksek Mahkeme ve Başkanlık Sarayı’na düzenlediği baskınları planladığı ve teşvik ettiği iddialarını içeren “darbe girişimi” soruşturmasında kritik bir aşama olarak görülüyor.
Büyük Resim
Jair Bolsonaro’ya ev hapsi kararı verilmesi, Brezilya’da yargının, ülkenin demokratik kurumlarına meydan okuyan siyasi figürlere karşı ne kadar ileri gidebileceğini gösteren sembolik bir adımdır. Bu karar, özellikle Yargıç Alexandre de Moraes’in şahsında somutlaşan Brezilya yargısının, popülist liderlerin yarattığı “dokunulmazlık” zırhını delme konusundaki kararlılığını ortaya koyuyor. Sosyal medya paylaşımının bu denli ağır bir yaptırıma neden olması, mahkemenin Bolsonaro’nun kitleleri harekete geçirme ve yargı sürecini etkileme kapasitesini en aza indirmeyi hedeflediğini gösteriyor. Bu gelişme, sadece Brezilya’nın kendi iç meselesi değil, aynı zamanda dünya genelinde demokratik kurumların, popülist ve anti-demokratik hareketlere karşı verdiği mücadelenin de önemli bir parçası olarak değerlendiriliyor. Yargının bu adımı, hiç kimsenin, eski bir devlet başkanı dahi olsa, hukukun üstünlüğünden muaf olamayacağı yönünde güçlü bir mesaj niteliği taşıyor.