MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Ekim 2024’te fitilini ateşlediği, PKK’nın Temmuz ayında sembolik olarak silahlarını yakmasıyla yeni bir evreye geçen ve Meclis’te bir komisyon kurulmasıyla devam eden tartışmalı “İmralı Süreci”nde, bugün kritik bir görüşme gerçekleşti. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu sürece en başından beri en sert muhalefeti gösteren Cumhur İttifakı ortağı Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici‘yi Saray’da kabul etti.
Bu görüşme, sürecin gidişatına ve ittifak içindeki dinamiklere dair önemli soru işaretleri yarattı. Zira Destici, sürecin en ateşli karşıtlarından biri olarak biliniyor.
Destici’nin Sert Muhalefeti: “Türkiye Lehine Sonuç Çıkmaz”
BBP lideri Mustafa Destici, son olarak 1 Ağustos’ta yaptığı açıklamada, sürece dair endişelerini ve net tavrını ortaya koymuştu. PKK’nın tüm unsurlarıyla silah bırakmadan atılacak adımların anlamsız olacağını savunan Destici, Meclis’teki komisyonu işaret ederek “Ak koyun, kara koyun bu komisyonda belli olacak,” demişti. Destici, sürecin sonucuna dair de karamsar bir tablo çizerek şunları söylemişti:
“Ben bu sürecin sonunda bir sonuç çıkacağını yani Türkiye’nin lehine bir sonuç çıkacağını düşünmüyorum. Biz sözümüzü söylemeye devam edeceğiz. İtirazlarımızı yapmaya devam edeceğiz. Milletimizi uyarmaya devam edeceğiz. Bir kere daha söylüyorum. Terörle müzakere ederek terör çözülmez, teröristler yok edilmez. Terörle mücadele edilerek terörün kökü kazınır ve yok edilir.”
Cumhur İttifakı’nın en küçük ortağı ama ‘İmralı Süreci’ne en şahin muhalefeti yapan BBP lideri Destici’nin Saray’da ağırlanması, ‘ittifakta çatlak mı var?’ sorusunu akıllara getirse de, siyasetin koridorlarını bilenler için bu, aslında ustaca kurgulanmış bir ‘rol dağılımı’ oyununa daha çok benziyor. Bu görüşme, Erdoğan ve Bahçeli’nin yürüttüğü sürece karşı, özellikle milliyetçi tabanda biriken tepkiyi soğurmak için Destici’ye bir ‘gaz alma’ vanası rolü verildiğini düşündürüyor.
Destici, ‘itiraz eden’, ‘uyaran’ ve ‘milli duruşu’ temsil eden figür olarak öne çıkarılırken, sürecin ana mimarları arka planda istedikleri adımları atmaya devam ediyor. Böylece ittifak hem süreci ilerletiyor hem de tabanındaki olası bir kopuşun önüne geçiyor. Dolayısıyla bugünkü zirve, sürecin yönünü değiştirecek bir müzakereden çok, ittifak içi dengeleri korumaya ve kamuoyuna ‘herkesin fikrini önemsiyoruz’ mesajı vermeye yönelik bir siyasi manevra. Destici itirazlarını sürdürecek, ancak Erdoğan ve Bahçeli’nin başlattığı tren, rotasında ilerlemeye devam edecek gibi görünüyor.