Bankalar, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) yeni kararları doğrultusunda, ATM’lerden yapılan günlük nakit para yatırma limitlerinde ciddi bir düşüşe gitti. Kara para aklamayla mücadele kapsamında alındığı belirtilen karar, hem kartlı hem de kartsız işlemleri kapsayarak, günlük ticarette nakit kullanan vatandaşları ve esnafı doğrudan etkileyecek.
Kartlı İşlemlerde Sınır 180 Bin Liraya İndi
Edinilen bilgilere göre, daha önce bankasına göre 250 bin liraya kadar çıkabilen, banka kartı (debit kart) ile ATM’ye günlük para yatırma üst limiti, yeni düzenlemeyle 180 bin liraya düşürüldü. Artık müşteriler, kendi banka kartlarıyla bir gün içinde ATM üzerinden en fazla bu tutarda nakit (TL ya da döviz karşılığı) yatırabilecekler.
Kartsız Para Yatırmada Sınır Daha da Düşük
Düzenlemeden en çok etkilenen işlem türü ise kartsız para yatırma oldu. Özellikle üçüncü şahısların hesaplarına yapılan para transferlerinde kullanılan bu yöntemde, günlük üst limit 100 bin liraya indirildi. Bu adımın, başkaları adına yapılan yüksek meblağlı ve takibi zor para yatırma işlemlerini sınırlandırmayı amaçladığı belirtiliyor.
Yeni limitlerin üzerinde nakit yatırmak isteyen vatandaşlar ve işletmeler, artık doğrudan banka şubelerine yönlendirilecek. Bu tür işlemler, MASAK kuralları gereği şube personelinin gözetiminde, kimlik tespiti yapılarak ve kayıt altına alınarak gerçekleştirilecek.
MASAK ve BDDK’nın bu yeni ATM limiti kararı, kağıt üzerinde ‘kara parayla mücadele’ gibi meşru bir amaca hizmet ediyor. Ancak bu tür adımlar, genellikle büyük balıkları yakalamak yerine, günlük hayatını ve ticaretini nakit üzerinden yürüten küçük esnafın ve sıradan vatandaşın ayağına dolanan bir ağa dönüşüyor. Asıl sorulması gereken soru şu: Devlet, kayıt dışı ekonomiyi etkin bir şekilde denetleyemediği ve vergi adaletini sağlayamadığı için mi çözümü, vatandaşın ATM’ye para yatırmasını kısıtlamakta buluyor?
Bu, hastalığın kökenine inmek yerine, sadece semptomları baskılamaya çalışan, kolaycı ve bir o kadar da etkisiz bir yöntem. Gün sonunda olan, gün boyu topladığı hasılatı tek seferde hesabına yatırmak isteyen esnafa, ikinci el arabasını satan vatandaşa oluyor. Bu karar, ‘güvenlik’ adı altında, hayatı biraz daha zorlaştıran, insanları mesai saatlerinde banka şubelerine mahkum eden yeni bir bürokratik engel olarak karşımıza çıkıyor. Büyük ölçekli mali suçlarla mücadele, vatandaşın günlük işlemlerini zora sokarak yapılamaz.