Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), son dönemde özel okullara yönelik yürüttüğü denetimleri sıkılaştırdı. Yapılan incelemeler sonucunda, mevzuata aykırı faaliyetlerde bulunduğu tespit edilen 9 özel okulun daha ruhsatının iptal edildiği, böylece mayıs ayından bu yana kapısına kilit vurulan okul sayısının 21’e yükseldiği açıklandı.
Bakanlığın bu kararlı adımlarının arkasında, özellikle kamuoyunda büyük yankı uyandıran “hayalet öğrenci” skandalı gibi ciddi usulsüzlükler yatıyor.
“Hayalet Öğrenci”, Onaysız Kitap, Farklı İsim… İşte Kapatma Gerekçeleri
Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, ruhsat iptallerine yol açan usulsüzlükler oldukça çeşitli. Kurumlarda kayıtlı görünüp aslında var olmayan “hayalet öğrenciler” üzerinden devlet teşviklerinden usulsüz yararlanma, öğrencilerin devam-devamsızlıklarının sisteme işlenmemesi, MEB tarafından onaylanmamış ders kitaplarının ve izinsiz eğitim programlarının kullanılması gibi ciddi ihlaller tespit edildi.
Ayrıca, bazı okulların ruhsatlarında yer alan resmi isimleri yerine, velileri yanıltmaya yönelik farklı isimleri tabelalarında kullandığı ve yabancı ülke isimlerine mevzuata aykırı şekilde yer verdiği de belirlenen usulsüzlükler arasında. Bakanlık, bu tür usulsüzlükleri tespit edilen tüm okullar hakkında idari işlem başlatıldığını duyurdu.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, mevzuata aykırı iş yapan 21 özel okulun ruhsatını iptal etmesi, elbette doğru ve atılması gereken bir adım. Ancak bu, yıllardır kangrene dönüşmüş bir soruna atılan küçük bir neşter darbesinden farksız. Bu ‘hayalet öğrenci’, ‘onaysız program’ gibi skandalların asıl kaynağına inmek zorundayız: Devlet okullarını ve kamusal eğitimi her geçen gün daha niteliksiz hale getirip, velileri çaresizce özel okulların insafına terk eden eğitim politikaları. Piyasalaştırılan ve denetimsiz bırakılan bir alanda, bu tür usulsüzlüklerin mantar gibi bitmesi kaçınılmazdır.
MEB’in bugün ‘tespit ettik’ dediği bu usulsüzlükler, yıllardır eğitim sendikalarının ve velilerin haykırdığı gerçeklerdi. Bu okullar açılırken, denetlenirken bunca zaman bu usulsüzlüklere neden göz yumuldu? Atılan bu adım, geçmişteki denetimsizliğin ve ihmalin de bir itirafı niteliğindedir. Sorunun köküne inilmedikçe, yani kamusal, nitelikli ve parasız eğitim bir hak olarak yeniden tesis edilmedikçe, kapatılan 21 okulun yerine yarın 42 tane yenisi açılacaktır.