Süper Lig‘de 2025-2026 sezonu, Galatasaray’ın Gaziantep FK’yı deplasmanda 3-0 mağlup ettiği karşılaşmayla başlarken, daha ilk maçtan hakem kararları gündemin zirvesine oturdu. Maçın hakemi Ali Şansalan’ın verdiği ve vermediği kararlar tartışma yaratırken, eski FIFA kokartlı hakem Fırat Aydınus, en çok konuşulan pozisyonları masaya yatırdı.
Gaziantep FK’nın Penaltı Beklentisi Boşa Çıktı
Maçın henüz başlarında, ev sahibi Gaziantep FK’nın en çok itiraz ettiği pozisyon yaşandı. Galatasaraylı Lucas Torreira’nın ceza sahası içinde rakibine yaptığı müdahale sonrası Gaziantepli futbolcular penaltı bekledi ancak hakem Ali Şansalan oyunu devam ettirdi. Fırat Aydınus, bu kararın doğru olduğunu belirterek, “Torreira’nın rakibine yaptığı hareket penaltı değil. Faul de yok, penaltı da yok. Hakemin devam kararı doğru,” yorumunu yaptı.
Galatasaray’ın Kazandığı Penaltılar ve Kırmızı Kart “Doğru”
Fırat Aydınus, Galatasaray lehine verilen ve maçın seyrini değiştiren kararların da arkasında durdu. Sarı-kırmızılıların kazandığı ilk penaltı pozisyonu için, “Sallai rakibini çektiği anda top oyunda değil. Sallai çekildiği anda top oyunda. Pozisyon penaltı,” diyerek teknik bir analizle kararı doğruladı. Aydınus, maçın ilerleyen dakikalarında Galatasaray’ın kazandığı ikinci penaltının ve bu pozisyonda Gaziantep FK kalecisine gösterilen kırmızı kartın da hakem tarafından verilmiş doğru kararlar olduğunu ifade etti.
Yeni sezon, yeni umutlar, yeni transferler… Her Ağustos ayında aynı klişelerle başlar Türk futbolu. Ancak değişmeyen tek bir şey vardır: Daha ilk maçın son düdüğü çalmadan, futbolun kendisi bir kenara itilir ve o bitmek bilmeyen, zehirli hakem tartışmaları başlar. Gaziantep – Galatasaray maçı da bu acı geleneği bozmadı. Fırat Aydınus gibi eski hakemlerin, her pozisyonu bir televizyon mahkemesinde yeniden yargılamak zorunda kalması, aslında sistemin iflas ettiğinin bir kanıtıdır. Ne taraftarların, ne kulüplerin, ne de medyanın sahadaki hakemin kararına zerre kadar güveni kalmamıştır. Her düdük bir komplo, her VAR müdahalesi bir operasyon olarak görülmektedir. Bu güvensizlik ortamını yaratan ve bu kaostan beslenen, Türk futbolunu yöneten zihniyetin ta kendisidir. Futbol konuşmak yerine hakem hatalarını konuştuğumuz her hafta, aslında sahadaki oyundan ve kulüplerin gerçek sorunlarından bir adım daha uzaklaşırız. Sezon daha yeni başladı ama ne yazık ki yine ezbere bildiğimiz bir filmi izlemeye devam ediyoruz.