Süper Lig‘de 2025-2026 sezonunun başlamasına sadece iki gün kala, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından alınan son dakika kararı, futbol kamuoyunda büyük bir tartışma yarattı. TFF, Avrupa kupalarında ön eleme oynayacak takımları gerekçe göstererek, ilk haftada oynanması gereken üç önemli karşılaşmayı ileri bir tarihe ertelediğini duyurdu. Bu karar, sezonun üzerine daha ilk düdük çalmadan bir “plansızlık gölgesi” düşürdü.
Ertelenen maçlar; Fenerbahçe-Corendon Alanyaspor, Kayserispor-Beşiktaş ve Fatih Karagümrük-RAMS Başakşehir olarak açıklandı. Cuma günü başlaması planlanan ligin ilk haftası, bu kararla adeta delik deşik oldu.
Usta Kalemden Sert Eleştiri: “Plansızlık Gölge Düşürdü”
TFF’nin bu kararına en sert tepkilerden biri, duayen spor yazarı Attila Gökçe’den geldi. Gökçe, Milliyet gazetesindeki köşesinde, yıllardır unutulmaya yüz tutmuş “maç erteleme” alışkanlığının geri dönmesini eleştirdi.
Gökçe, “Ligimize farklı tablolarla yaklaşıyoruz. Yıllardır unutmakta olduğumuz, ezbere kararları terk ettiğimiz ‘maç ertelemeleri’ ilk santra vuruşlarından önce geri geldi,” diyerek tepkisini dile getirdi. Usta yazar, TFF’nin bu durumu aylar öncesinden öngörüp sezon planlamasını buna göre yapması gerektiğini savunarak, “TFF uzmanları, fikstür çekiminden önce ‘sezon planlaması’ kapsamında UEFA Şampiyonlar Ligi, Avrupa Ligi ve Konferans Ligi ön elemelerini dikkate alarak farklı bir takvim düzenleyebilirlerdi. 1 ya da 2 hafta sonrasında uygun bir başlangıç oluşturabilirdi,” ifadelerini kullandı.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun sezonun başlamasına 48 saat kala aldığı bu erteleme kararı, aslında sadece bir takvim sorunu değil, Türk futbolunu yıllardır esir alan ‘plansızlık’ ve ‘günü kurtarma’ anlayışının son örneğidir. UEFA’nın eleme takvimi aylardır belli. Hangi takımlarımızın Avrupa’da mücadele edeceği biliniyor. Milyonlarca dolarlık bir endüstri olan Süper Lig’in fikstürünü çekerken bu en basit ve en öngörülebilir faktörü hesaba katamamak, kurumsal bir acziyetin göstergesidir. Bu karar, lige olan güveni ve heyecanı daha ilk düdük çalmadan dinamitlemektedir. Yıllar sonra 18 takıma dönerek bir nebze olsun istikrar yakalamayı uman ligimiz, daha ilk haftadan ‘ertelenmiş maçlar’ ve ‘boş haftalar’ kaosuyla başlıyor. Bu durum, Süper Lig markasına ve onun yönetimine dair ne yazık ki olumsuz bir karne sunuyor ve yeni sezonun üzerine şimdiden bir plansızlık gölgesi düşürüyor.