Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Erol Özvar, milyonlarca öğrencinin hayatını şekillendirecek 2025-YKS tercih sürecinin ortasında, hukuk fakültelerine giriş için gereken başarı sıralaması barajının değiştirildiğini duyurdu. Danıştay’ın bir kararı gerekçe gösterilerek alınan ani kararla, hukuk fakültesi barajı 100 bin sıralamasından 125 bin sıralamasına düşürüldü. Bu son dakika değişikliği, tercih listelerini hazırlayan öğrenciler ve aileler arasında büyük bir kafa karışıklığı ve tepki yarattı.
Danıştay’dan “Yürütmeyi Durdurma” Kararı Geldi
YÖK Başkanı Özvar, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, değişikliğin nedenini Danıştay 8. Dairesi’nin aldığı bir karara bağladı. Özvar’ın açıklamasına göre, YÖK’ün daha önce barajı 100 bin olarak belirleyen ve “2025-YKS’den itibaren geçerli olmak üzere” ifadesini içeren kararının bu kısmı için Danıştay yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bu hukuki zorunluluk nedeniyle, 2025 yılı tercihleri için 125 bin barajına geri dönüldüğü belirtildi.
Tercih Yapanlar Dikkat: Sistem Güncelleniyor
Tercih sürecinin tam ortasında gelen bu karar sonrası ÖSYM’nin tercih sisteminde güncelleme çalışmalarının başladığı duyuruldu. YÖK Başkanı Özvar, güncellenmiş sistemin gün içerisinde açılacağını ve tercih sürecinin 13 Ağustos’a kadar devam edeceğini hatırlattı. Özvar, “Tercihini yapmış olanlar listelerini yeniden düzenleyebilecek ve adaylarımız için herhangi bir mağduriyet söz konusu olmayacaktır,” diyerek öğrencileri rahatlatmaya çalıştı.
YÖK Başkanı’nın ‘mağduriyet olmayacak’ diyerek duyurduğu bu son dakika değişikliği, aslında yüz binlerce gencin ve ailenin aylardır süren emeğiyle ve geleceğiyle nasıl oynandığının acı bir itirafıdır. Tercih döneminin ortasında, bir ülkenin adalet sisteminin temelini oluşturacak hukuk fakültelerinin giriş barajının bir mahkeme kararıyla değiştirilmesi, sadece bir plansızlık değil, aynı zamanda kurumsal bir ciddiyetsizlik örneğidir. Hukuk eğitiminin kalitesinin sürekli tartışıldığı, adalet sistemine olan güvenin sarsıldığı bir dönemde, başarı sıralaması barajını 100 binden 125 bine ‘gevşetmek’, bu önemli mesleğin itibarını ve niteliğini daha da aşağı çekmek anlamına gelir.
Bu karar, ‘daha fazla kontenjan, daha düşük kalite’ sarmalının devam ettiğini ve ülkenin gelecekteki hakim, savcı ve avukatlarının seçiminde niteliğin değil, niceliğin öncelendiğini gösteriyor. ÖSYM sistemindeki ‘teknik güncelleme’ belki birkaç saatte tamamlanır, ancak YÖK ve Danıştay arasındaki bu plansızlık ve koordinasyonsuzluğun, gençlerin sisteme olan inancında yarattığı tahribatı onarmak yıllar alacaktır. Bugün yaşananlar, bu ülkenin gençlerine ‘sizin geleceğiniz bizim için son dakika değiştirilebilecek bir detaydan ibaret’ demenin başka bir yoludur.